İstanbul
DOLAR31.9818
EURO34.8472
ALTIN2243.6

Tevfik Fikret kimdir?

Tevfik Fikret kimdir?

Tevfik Fikret 26 Aralık 1867'de İstanbul Kadırga'da dünyaya geldi. Asıl ismi Mehmed Tevfik’tir. 12 yaşında annesini kaybetti. Mahmudiye Rüşdiyesi'nde okudu. 1888'de Galatasaray Lisesi'ni (Mekteb-i Sultani) birincilikle bitirdi. Çeşitli görevlerde memurluk yaptı. Kuzeniyle evlendi. 

Daha sonra hat ve Fransızca dersleri verdi. 1891'de “Mirsad”dergisinin açtığı şiir yarışmasında birincilik kazandı. Bu olaydan sonra edebiyat çevresinde adı duyuldu. 1892'de Mekteb-i Sultani'ye Türkçe öğretmeni olarak atandı. 1894'te “Malumat” dergisini çıkaranlar arasında yer aldı. 

1896'da Servet-i Fünun Dergisi'nin Yazı İşleri Müdürlüğü'ne getirildi. Daha sonra Türkçe öğretmeni olarak Robert Kolej’de görev yaptı. Bir süre sonra dergideki görevinden ayrıldı. 1906'da Robert Kolej'in hemen yanında bir ev yaptırdı. Adını “Aşiyan”koydu. Eşi ve oğlu Halûk'la birlikte burada yaşadı.  1908'de ikinci Meşrutiyet'in önemli savunucularından biri oldu. Hüseyin Kazım Kadri ve Hüseyin Cahit Yalçın'la birlikte "Tanin" gazetesini kurdu. Gazete İttihat ve Terakki'nin yayın organı haline getirilmek istenince karşı çıktı ve Tanin'den ayrıldı. Ardından Mekteb-i Sultani Müdürlüğü'ne getirildi. 31 Mart Olayları'nı protesto için bu görevden de ayrıldı. İttihat ve Terakki iktidarına da karşı çıkarak Aşiyan'da yaşamını sürdürdü. 48 yaşında yaşamını yitirdi. Eyüp'teki aile mezarlığına defnedildi. Aşiyan’daki evi 1945'te müze yapıldı. Ardından mezarı da buraya taşındı. 

SERVET-İ FÜNÛN DERGİSİ YILLARI

1895'te Recaizade Ekrem, Fikret'i bir bilim dergisi olan Servet-i Fünûn'un sahibi Ahmet İhsan ile tanıştırdı. Fikret onları, dergiyi bir edebiyat dergisi haline getirmeye ikna etti. Dergi, Tevfik Fikret yönetiminde çıkmaya başladığı 256. sayıdan itibaren bir edebiyat dergisi haline geldi. Şiirlerini "Mehmed Tevfik" yerine "Tevfik Fikret" olarak yayımlamaya başlamıştı. Yönettiği derginin etrafında yenilikçi bir grup aydın toplandı. Sanatta hem içerik hem biçimde atılım yapan bu topluluk hareketine Edebiyat-ı Cedide (Yeni Edebiyat) denildi. Bu harekette Fikret'in yanı sıra Halit Ziya, Cenap Şahabettin, İsmail Safa, Mehmet Rauf, Samipaşazade Sezai, Hüseyin Cahit, Ahmet Şuayip, Hüseyin Siyret gibi isimler yer aldı. 1900 yılında ilgiyle karşılanan ilk kitabı "Rubab-ı Şikeste (Kırık Saz)"yi yayımlandı. Tevfik Fikret, Ahmet İhsan ile dergi yönetiminde uyuşamadığı için ertesi yıl topluluktan ayrıldı. Servet-i Fünûn'un yönetimini Hüseyin Cahit üstlendi. Birkaç ay sonra Servet-i Fünûn, Hüseyin Cahit'in Fransız İhtilali üzerine bir çevirisi yüzünden kapatıldı ve grup tamamen dağıldı.

FİKRET VE OĞLU HALUK

Tevfik Fikret, oğlu Haluk’un milleti bilgisiyle aydınlatacak bir kahraman gibi yetişmesini arzuladı.1909 yılında on dört yaşındaki Haluk’u elektrik mühendisliği eğitimi alması için İskoçya’nın Glasgow kentine gönderdi. Oğlunun vatan ve millet ideal bir birey olması arzusunu “Haluk’un Vedâı” ve “Promete” adlı şiirlerinde dile getirdi. Haluk ise, yanına yerleştirildiği Hıristiyan ailenin etkisi ile din değiştirip Hıristiyanlığı seçti. Tevfik Fikret’in  düşlediğinden çok farklı bir yaşam sürdü. 1913 yılında Amerika’ya gidip ailesine izini kaybettirdi. Tekrar ülkesine dönmeyen Haluk Fikret, 1943 yılından sonra kendisini dine verip rahip oldu. 1965 yılında Orlando, Park Lake Presbiteryen Kilisesi rahibi iken vefat etti.  

SON YILLARI

Şair, 1912’de, Trablusgarp Savaşı nedeniyle Meclisin feshedilmesine karşı öfkesini "Doksanbeşe Doğru" adlı şiiriyle dile getirdi. Bu şiiri, Nüzhet Sabit’in çıkardığı "Vazife Dergisi"nde yayımlandı. Şiirinde, meclisin kapatılmasını, 36 yıl önce (hicri 1295 yılında) II. Abdülhamit’in meclisi kapatmasına benzetiyordu. Hem padişahı hem de İttihat ve Terakki'yi de son derece sert biçimde eleştirdi. Eleştirilerine, devrin yolsuzluklarını dile getiren “Han-ı Yağma”, yanlış bir kararla I. Dünya Savaşı’na girilmesini yeren “Sancak Şerif Huzurunda” şiirleriyle devam etti. Fikret’in şiirleri devrin yöneticilerini kızdırdı. Şairin muhafazakar çevrelerden ağır eleştirilere uğramasına sebep oldu. Bu olumsuz tepkiler şaairde büyük bir moral çöküntüsüne sebep oldu ve sağlığı bozuldu. Mehmet Akif’in kendisine Süleymaniye Kürsüsünde yönelttiği suçlamalara 1914'te kaleme aldığı “Tarihi Kadim’e Zeyl” adlı ünlü şiiriyle yanıt verdi. Modern bir okul açmak, yeni bir edebiyat dergisi çıkarmak gibi projeleri vardı ama bunları sağlığı elvermediği için gerçekleştiremedi. Son yıllarında çocuk şiirleri yazdı. Yalın bir dille ve hece ölçüsüyle yazdığı bu şiirleri 1914’te yayımlanan "Şermin" adlı kitapta topladı. Kitaba, genç yaşta ölen kız kardeşi Sıdıka'nın kızı ve eğitimci Mustafa Satı Bey'in kurduğu Yuva adlı okulun öğrencileri ilham vermişti.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar