İstanbul
DOLAR31.9818
EURO34.8472
ALTIN2243.6
Gülseren DELİBAŞ

Gülseren DELİBAŞ

Mail: gulserendelibas@gmail.com

Martılarla Randevum Var

Martılarla Randevum Var

Bugün bir başkayım. İçim içime sığmıyor. Şu anda okuluma gidiyorum. Öğrencilerim beni bekliyorlar. Bir martı grubu var tepemde. Acaba sevincime ortak mı olmak istiyorlar? Bugünün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olduğunu mu biliyorlar? Eğer öyleyse çok sevinirim. Dünyada çocuklara bayram armağan eden tek lider büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü onlara anlatmak isterim. Başımın üzerinde bir martıyla göz göze geldim. Bana bir şeyler söyler gibiydi. Sürekli başımda dönüp durmaya başladı.

Keşke onu anlayabilsem…

Martıya bakıyordum bir an çocukluğuma soyundum. O yıllar gözümün önünden bir şerit gibi geçiverdi…İkili sıralar halinde yürüyoruz. Omuzlarımız dik büyük bir gururla… Dağ başını duman almış gümüş dere durmaz akar güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar…marşını söylüyoruz sonra sesimizi daha da yükselterek … Sesimizi yer gök su dinlesin  sert adımlarla her yer inlesin inlesin…Bizi seyredenler alkışlıyorlar. Biz de sesimizi daha çok yükseltiyoruz . Alkışlayan insanların gözbebeklerindeki huzuru ve gururu hissediyorum. Öğretmenimiz çok mutlu gürünüyor  ara vermeden ikinci marşa geçiyoruz. Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa askarin tarihin milletinle çok yaşa …arş arş ileri ileri marş ileri  …diye devam ediyoruz. Benim  okulu neden sevdiğimi bilmek ister misiniz? Yıldız öğretmenim sevdirdi okulu bana. Hepimizi çok sever ve ilgilenirdi. Karne aldığımız gün bana ve iki arkadaşıma çalışkan olduğımız için kalem, silgi ve kalemtraş hediye etmişti. Yıllarca onları kullanmadım sakladım….Öğretmenimi unutamıyorum, gökyüzünde parlayan yıldızımdı o benim…..! A…a martı hala tepemde taklalar atıyor…beni sevdi sanırım .

Ben de onu seviyorum…

Banka oturdum. Törenin başlamasına nasıl olsa bir saat var.  Bugün hava ne kadar güzel. Sevginin derinliklerindeyim. Yıllardır 23 Nisanlarda hep yağmur yağmıştı. Şimdi ise güneş cömertliğini sunuyor. Teşekkürler gökyüzünün en büyük yıldızı. Okulumuzda bu sene başında yapılan öğretmenler toplantısında önemli bir karara imza attık. Tabii bu aldığımız kararda müdürümüzün de büyük payı var, hakkını yiyemem.  Son yıllarda ülkeyi yönetenlerin aldığı kararla milli bayramlar hep sönük geçmişti.  Neymiş efendim, her bayram yağmur yağıyormuş, çocuklar hastalanmasın diye resmi geçitleri iptal etmişler. Hatta o gün hava durumuna göre okulda yapılacak kutlamaları dahi iptal edebilirmişiz.

Bir de bu bayramlar hafta sonuna denk gelirse hafta başına alınabilirmiş gibi ipe sapa gelmeyen, düş kırıklığı yaratan kararlardan usanmıştık… Bugün kutlamanın ardından deniz kenarında öğrencilerimizle birlikte marşlar söyleyerek yürüyeceğiz. Velileri  de davet ettik. Geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda izin almadan etkinlikler yaptığımız için müdürümüz uyarılmıştı. Hatta öğrencilerimizi Anıtkabir’e götürmeyi düşünüyorduk  dilekçemize olumsuz yanıt aldık. Bazı okul gezlerinde kaza olmuş da bir süreliğine yasaklanmış. Öğrencilerimizin hevesleri kursaklarında kaldı…  Belki bugünkü etkinliklerden sonra da ceza alabiliriz. Bunu biliyoruz fakat haklıyız ve kararlıyız. 

Martıyla tekrar göz göze geldim. Arkasına arkadaşlarını da almış çığlıklar atarak gökyüzünü papatya tarlasına çevirmişlerdi. Gözlerinden okuduğum kadarıyla bana eşlik etmek istiyorlardı. Beden dilimizle anlaşıyorduk. Bir şartla kabul ettim. İstiklal Marşı söylenirken sessiz olacaklardı. Öğrencilerimiz de martılara alışıklar zaten. Banktan kalkıp yola koyuldum. Onların bana yaşama sevinci veren sesleriyle neşem biraz daha arttı.

Denize çok yakın olan okulumuza yaklaşmıştım ki martılar çoğaldıkça çoğaldılar. Göz göze geldiğim martı en öndeydi. Lider olduğu belliydi. Gökyüzünde hala sevinç çığlıkları atarak dans ediyorlardı. Öğrencilerimiz de onları taklit etmeye başladı. Ardından asırlık çınar ağaçları üzerideki güvercinler de martıların arasına karıştı. Kıskanmış olacaklar ki martıların sesini bastırma telaşına bile kapıldılar.

Bahçeye girince öğrencilerim etrafımı sardı. Hepsi gramafon kağıdından yapılmış giysiler içinde cıvıl cıvıldılar. Diğer tarafta trampetleriyle izciler, değişik yöresel kıyafetleriyle halk oyunlarını sergileyecek olanlar ve de piyes oynayacak rengarenk kıyafetleriyle öğrenci grupları göz dolduruyordu. Okul müdürünün hazır ol sesiyle okul bahçesinde bir sessizlik hâkim oldu. İstiklal marşı öğrencilerimizin gür sesiyle başlayınca güvercin ve martılar okulun çatısında sessizce yerlerini aldılar. Şaşkındım fakat mutluydum minnettardım lider martıya…

Verdiği sözü tutmuştu. Programın başlamasıyla okulun bahçesi renk cümbüşüne dönüştü. Çocukların kocaman tebessümleri gökyüzünde taklalar atan ve dans eden martılarla birleşince yorgunluklarımız, üzüntülerimiz ve sıkıntılarımız da uçup gitmişti.
Öğrencilerimiz resmi geçit için sıraya girdiklerinde hepsine birer simit dağıtıldı.  Martılar kokuyu almış olacaklar ki çığlıklar atmaya başlamışlardı. Onlar simitlerini martılarla paylaştıktan sonra öğretmenleri eşliğinde gençlik marşını büyük bir coşkuyla söylemeye başladılar.

Çocuklarımızdan biri parmağıyla gökyüzünü işaret etti: 

“Bakın bakın onlar da bize tempo tutuyorlar!”

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar